Danıştay 10. Dairesi, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. Böylece Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılmasının önü açılmış oldu. Danıştay’ın gerekçesinde, Ayasofya’nın Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı mülkiyetinde olduğu, cami olarak toplumun hizmetine sunulduğu belirtildi. Gerekçede, “Vakıf senedindeki cami vasfı dışında kullanımının ve başka bir amaca özgülenmesinin hukuken mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır” denildi.
Osmanlı İmparatorluğu’nun 7. padişahı Fatih Sultan Mehmet’in 29 Mayıs 1453’te İstanbul’u fethiyle 916 yıl kilise olarak hizmet veren Ayasofya, camiye dönüştürüldü.
AYASOFYA’DA İLK CUMA NAMAZI
Fetihle birlikte “Fatih” unvanını alan Fatih Sultan Mehmet, fetihten sonraki ilk cuma olan 1 Haziran 1453’te cuma namazını Ayasofya’da kıldı.
Bizans’ın Ayasofya’ya verdiği değer, Osmanlı döneminde de devam etti.
Osmanlı döneminde padişahlar Ayasofya’ya çok değer verdi, “Fethin Sembolü” olan Ayasofya’nın korunup yaşatılması için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı.
MİNBER VE MİHRAP YAPTIRILDI
Fatih Sultan Mehmet, Ayasofya’yı camiye çevirdikten sonra en önemli gelir kaynaklarını aktardığı Ayasofya Camisi Vakfı’nı kurdu.
Ayasofya’ya bir minber ve mihrap yaptıran Fatih Sultan Mehmet, ayrıca medrese, kütüphane ekletti. Ayasofya’nın ilk minaresi de Fatih Sultan Mehmet döneminde yapıldı.
Hızla inşa edilebilmesi amacıyla bu minare tuğladan inşa edildi.
II. Beyazıt (1481-1512) camiye beyaz mermerden bir mihrap ve kuzeydoğu köşesine bir minare ekletti.
Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) fethettiği Macaristan’daki getirdiği iki kandili Ayasofya’ya hediye etti
MİMAR SİNAN’IN DOKUNUŞU..
Ayasofya, II. Selim döneminde (1566-1574) yorgunluk ya da dayanıksızlık belirtileri gösterdiği için dünyanın ilk deprem mühendislerinden biri sayılan Osmanlı başmimarı Mimar Sinan tarafından eklenen dış istinat yapılarıyla takviye edilerek, son derece sağlamlaştırıldı.
Bu istinat yapılarıyla birlikte Sinan ayrıca kubbeyi taşıyan payeler ile yan duvarlar arasındaki boşlukları kemerler ile besleyerek kubbeyi iyice sağlamlaştırdı.
ATATÜRK’ÜN EMRİYLE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılması ve yerine Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Ayasofya’nın tarihi de değişti.
Restorasyon çalışmaları nedeniyle 1930-1935 yılları arasında halka kapatılan Ayasofya’da, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle bir dizi çalışma yapıldı. Bu çalışmalar sırasında çeşitli restorasyonlar, kubbenin demir kuşak ile çevrilmesi ve mozaiklerin ortaya çıkarılıp temizlenmesi işlemleri gerçekleştirildi.
MÜZE STATÜSÜNE ALINMASI
Bakanlar Kurulu’nun 24 Kasım 1934 tarih ve 7/1589 sayılı kararıyla Ayasofya, müzeye dönüştürüldü.
Ayasofya, 1985’te UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine girdi.
Açılışından İstanbul’un fethine kadar 915 yıl kilise, 1453’ten 1934’te alınan kararla müze oluncaya kadar cami olarak kullanılan, 86 yıldır da müze olarak hizmet veren Ayasofya, Türkiye’de yerli ve yabancı turistler tarafından en çok ziyaret edilen yapıların ilk sırasında yer alıyor.
Ayasofya’da müze olduktan sonra da çeşitli dönemlerde restorasyonlar yapıldı.
86 YIL OLDU
Aradan yıllar geçti.
86 yıl boyunca müze statüsünde kalan Ayasofya, Danıştay’ın aldığı kararla müze statüsünden çıkarıldı.
RECEP TAYYİP ERDOĞAN İBADETE AÇTI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Danıştay’ın kararının ardından Ayasofya’nın Diyanet’e devredilerek ibadete açıldığını bildirdi.
AYASOFYA’NIN MÜLKİYETİ
Öte yandan, Danıştay’ın aldığı kararın gerekçesinde Ayasofya’nın Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı mülkiyetinde olduğu ve cami olarak toplumun hizmetine sunulduğu belirtildi