Samsun Klas Haber

Bakan Demircan,”Birlikteliği Sağlamak Zorundayız’

Bakan Demircan,”Birlikteliği Sağlamak Zorundayız’
01 Nisan 2018 - 5:34

Samsun’a gelen Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Danışma Kurulu Toplantısı’na katıldı. Toplantı basına kapalı gerçekleştirildi. Bakan Ahmet Demircan, toplantı sonunda açıklamalarda bulunup basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Samsun’a ikinci devlet üniversitesinin kurulmaya başlandığını, kanunu Meclis’te olduğunu söyleyen Bakan Demircan, “Türkiye ve Türkiye ile birlikte bütün bu coğrafya, bilimde bilgi üretebilen noktaya gelmedikçe, birlik ve beraberliğini sağlamadıkça, bu ikisini de birlikte sayıyorum, birlik ve beraberlik ile bilim bunları eğer bir arada sürdüremezsek bu coğrafya pahalı bir coğrafya, bu coğrafyada her zaman zorluklarla karşı karşıya kalırız. O nedenle biz üniversitelerimizi bilim yuvalarımızı fevkalade önemli görüyoruz” diye konuştu.

Sağlıkta yerli üretimin desteklenmesiyle ilgili bir soru üzerine Bakan Demircan, şu yanıtı verdi:

“Türkiye sağlıkta hem tüketim malzemelerini, ilacı, cihazları aletleri yerlileştirmek için bir karar almış ve bu istikamette yoluna devam ediyor. Öncelikle ilacı söyleyeyim. Türkiye tükettiği 100 kutu ilacın 80 kutusunu kendisi üretiyor, yüzde 80 yerli üretim. Ama önemli olan şu: Patentli üretim. Yani eşdeğer değil molekülden başlayan üretim önemli. Şu anda biz tükettiğimiz ilaçların yüzde 80’ini kendimiz üretiyor olmamıza rağmen fiyat bazında yüzde 50’ye tekabül ediyor bu. Yüzde 20’lik patent korumasında ilaçlar daha pahalı oluyor ve daha fazla para tutuyor. Bunun önüne geçmenin yolu ne? İşte üniversitelerimiz, bilim yuvalarımız, araştırmalar ve geliştirmeler yapacak, molekülden ilaç üretecek. Biz de bunu her zaman destekliyoruz” dedi.

Sağlık sektöründe cihazların Türkiye’de üretileceğini ifade eden Bakan Demircan şöyle devam etti:

“İkincisi; cihazlar, aletler noktasına gelince; sağlıkta gerçekten Türkiye’yi yerlileştirme, Türkiye’de ürettirme hamlesini yapıyor. Bu konuda büyük cihazların ultrason, MR, tomografi gibi cihazların üretimini Türkiye’de yapacak, yaptıracak bir model çalışmamız sona yaklaştı. Önümüzdeki haftalar içerisinde, çok değil ay değil, bunun ihalesi yapılacak. Bu ürünleri üreten firmaların Türkiye’de ortaklar bularak teknoloji transferi kaydıyla burada üretimlerini sağlamaya çalışıyoruz. İnşallah bunlar da başarılı bir şekilde gerçekleşecek. Yerli üretici, diğer ürünlerin üretimine gelince bu ürünleri biz hem üretim açısından destekliyoruz. Ülkenin neresinde bu yatırım yapılırsa yapılsın 5’inci bölgede yapılmış gibi destekleniyor. Aynı zamanda fiyat bazında da yerli ürünleri destekliyoruz. Bununla ilgili yerli ürünleri teşvik edecek sistemimizi de ‘sağlık marketi sistemi’ dediğimiz bir sistem çerçevesinde desteklemeye alıyor ve onların da üretimini artırmalarını sağlamak istiyoruz. Çünkü sağlıkta Türkiye ciddi bir şekilde dışarıya döviz kaybetmemenin yolunu üretmek zorunda. Biz bunu yapabilecek güçteyiz.”

Bakan Demircan, sağlık turizmi ile ilgili de adımlar atıldığını söyleyerek, “Bugünlerde Resmi Gazete’de yayınlanmasını beklediğimiz bir yönetmelikten bahsedeyim. Konaklamalı fizik tedavi ve rehabilitasyon, yaşlı bakım ve kaplıca bu üçlü, üçü bir arada da olabilir, ikisi bir arada olabilir tek başına da olabilir, bunların hem yurt içi hem yurt dışına hizmet sunabilmesini sağlamayacak yönetmeliğimizi gönderdik. Başbakanlıkta Personel Genel  Müdürlüğü’nde orada belki birkaç gün içerisinde Resmi Gazete’de yayınlanır. Bu bir hamledir. Bu işin kurallarını netleştirmek ve neyin nasıl yapılacağını ortaya koymak. İkincisi ise sağlık turizmi ile ilgili kanun tasarımız Bakanlar Kurulu’na sunduk. Önümüzdeki günlerde Meclis’e gelecek. Sanıyorum inşallah Meclis’te muhalefetin de bu konuda direnmeyeceğine inanıyorum. Bu sağlık hepimizin konusu ve ülkenin konusu. Sağlık turizminin önünü açacak bu yasa ile Meclisimizden geçirmiş olacağız inşallah” dedi.

Bakan Demircan, hekimlerin hacamat yapacağı yönündeki söylemlerle ilgili bir soru üzerine şunları kaydetti:

“Bunlar spekülatif şeyler. İnsanoğlu, yeryüzüne geldiği günden beri sağlık sorunları ile mücadele etmiştir, yaralanmıştır, hasta olmuştur, mikrobik rahatsızlıklar geçirmiştir vesaire. Bunlara insanoğlu çare aramıştır. Pek çok da çareler üretmiştir. Bu bir tuğla üzerine tuğla koya koya bugüne gelmiştir. Özellikle son 300-400 yıl içerisinde deneysel tıp, deneysel bilim sürecinde elbette ki çok hızlı gelişmiştir. Geleneksel tıp, modern tıp diye bunları diye bunları ayırmaya gerek yok bunların hepsi tıptı. Şu anda geldiğimiz tıp tabii ki bilimsel tıp ama bugüne kadar ki tecrübemizi de yok saymanını anlamı yok. İnsanoğlunun tecrübesidir. Bu tecrübeleri biz bilimsel bir zeminde değerlendiririz. Bilimin rehberliğinde bunlardan istifade edebileceklerimiz varsa ki çıkacaktır muhakkak, binlerce yıl insanlığın ürettiği, biriktirdiği bilgidir bu geleneksel tıp dediğimiz tıp dediğimiz bilgi, elbette ki ondan yararlanmak kadar akılcı bir hamle olmaz.”

Geleneksel tıpla ilgili Türkiye’nin uluslararası bir kongre toplayacağını belirten Demircan, “19 Nisan’da İstanbul’da 3 gün sürecek bir kongre bu. Anadolu’nun özel bir tarafı var. Anadolu, insanlığın tarih boyunca harmanlandığı bir yer. Bence insan hafızasının hard diski burada. En eski yerleşim merkezi nerede? Urfa’da. Bu hafızayı, hard diski burada Anadolu’nun da insanlığa böyle bir hizmet etme imkanını vereceğiz. Bu kadar büyük uzun yıllara sahip bir konunun içerisinde elbette bize garip gelebilen birtakım uygulamalar olmuştur. Şimdi hemen onlardan bir tanesi, iki tanesini öne çekip böyle büyük ve ciddi bir çalışmayı bu magazinel tarafta tutmamak lazım. Bu büyük ve ciddi bir çalışma